Afyonkarahisar Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı Emre Burak TAĞ basın açıklanası yaparak terörü lanetlemiştir.
TAĞ’ın açıklaması “Dün Akşam saatlerinde, Gaziantep’ten aldığımız acı haber ile bir kez daha yıkıldık. Bilindiği üzere yıllardır ülkemizin başına geçirilmiş bir çorap olan bölücü terör, yaz dönemiyle birlikte eylemlerini artırdı. Yakın zamanda gerçekleştirilen, Foça saldırısı, Hakkari ve Şırnak’ta yapılan eylemler, kimlik kontrolleri, vekil kaçırılması, milletini unutup kimliksizleşen şahısların teröristlerle sarmaş dolaş görüntü vermesi ve son olarak Gaziantep’teki hain saldırı; bölücü terör örgütü ve yandaşlarının tansiyonu provakasyon çalışmalarını yükseltme çalışmalarına ara vermeden devam etmektedir.
Artık sadece 45 saniyede duyurulan şehit haberlerinin yaşandığı bir ülkedeyiz. Ne acı ki bu haberleri de yaşamaya alıştırılmaya çalışılır hale getirildik. Üstüne bir de son yaşanan saldırıya uygulandığı gibi sansürler de eklenince, insanlarımız duyarsızlaştı, duyarsızlaştırıldı! Özellikle de ulusal bir tv kanalı olan bir yayın organının, şehit haberleri geldiği bir anda müzik, dizi-film yayını yapması utançtan da öte bir hale gelmiştir.
Cumhuriyet Bayramı kutlamalarını, şehit verdiğimiz için erteleyen duyarlı(!) zihniyet, işine gelmediğinde aynı duyarlılığı neden göstermiyor sormak lazım. Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Afyonkarahisar İl Başkanlığı adına yaptığım bu açıklama, endişem şudur ki son olarak meydana gelen hain kalleşçe saldırı gibi, birkaç gün akıllarda kalacak ve bir daha hatırlanmamak üzere unutulacak. Bunu çok iyi biliyorum. Tarih bana bunu öğretti. İşte bu yüzden ben Unutmanın, tükenmek olduğunu biliyorum. Biz Ülkücü hareketin neferleri olarak, unutmayacağız, unutturmayacağız! Dünümüzü, bugünümüzü ve yarınımızı bilecek-sahip çıkacak-ders çıkaracağız. Geçmişimizden aldığımız ilk hamle gücü ile yarınlara söz söylemeyi bir sanat haline getireceğiz.
Bir siyasi partinin Meclisi toplama isteğinin ardından, vekil kaçırma eyleminin gerçekleşmesi, bir siyasi parti vekillerinin teröristlerle kucaklaşması, bir bakanımızın memleketimizin güzide bir ilinde taşlı saldırıya maruz kalması, hain bir planın, ucuz oyunlarıdır. Bu oyunun aktörleri de figüranları da taşeronları da bellidir.
Bir taraf olaylarda sözüm ona göstermelik bir tavırla sağduyulu davranılmasını tembihleyen siyasi güç odakları diğer tarafta terör örgütünü haklı çıkarma peşinde koşan mesnetsiz düşünce sahipleri öte tarafta ise son yaşanan eylemde olduğu gibi olayları Suriye’nin suçu olarak göstermeye çalışan akıl karmaşasından çıkamayanlar.
Bölücü terörünün, satılmış ve haksız mücadelesinin gerçek yüzünü meşru zeminde, ulaşabildiğimiz her insana anlatmak bizim boynumuzun borcudur. Orta Doğu’da oynanan oyunların bir parçası olmayacağımızı ve Müslüman kanı dökenlerden taraf olmayacağımızı da belirtmek isterim. Ancak, Gaziantep saldırısından sonra bir kısım medyanın da dediği gibi bu saldırı, Suriye’ye girmemize teşkil edecekse, bu saldırının arkasındakilerden hesap sormakta boynumuzun borcudur.
Mübarek Ramazan Bayramı’nda aldığımız bu şehit haberleri, terör örgütünün, yandaşlarının ve arkasındakilerin, Allah(c.c.) korkusunun olmadığının açık göstergesidir. Yezid zihniyetli bu insanlara, Hz.Hüseyin gibi direnip, sonu ölümde olsa, haksızlığa ve zulme karşı durmak, biz Türk Milleti’nin karakterinde vardır. Peygamber Efendimiz’in (s.a.v), “Haksızlık karşısında susan, dilsiz şeytandır.” Sözünden de cesaret alarak diyorum ki; yılmayacağız, yıkılmayacağız, haklı mücadelemizde biz başarılı olacağız!
Bu mücadelemizi verirken hatırlanması gereken, bölücü terör örgütünün, ülkemizdeki belli bir kesimi temsil etmediğidir. Bir diğer hatırlanması gereken hususta, hukukun üstünlüğüdür. Hukuki zeminde, ayrışmadan, tek yürek olarak, tepkimizi göstermeliyiz. Unutmamalıyız. Unutturmamalıyız. Kirli oyunlara alet olmamalıyız.
Mücadele şeklimize verilecek en güzel örnek ise Foça saldırısından sonra, kan vermek için hastanelere koşan vatandaşlarımız, onları ücretsiz olarak hastanelere yetiştiren taksici ve dolmuşçularımız, fazla mesai yapan doktor, hemşire ve diğer hastane çalışanlarımızdır. Nitekim son gelen haberlere göre, Gaziantep’deki olaydan sonra da kan ihtiyacının kısa bir süre içinde temin edildiğidir. Kısacası, Gaziantep bir destan daha yazmış ve teröre karşı en güzel cevabı vermiştir.
Yaşanan saldırılarda hayatını kaybeden güvenlik güçlerimize ve vatandaşlarımıza, Allah’dan (c.c.) rahmet diliyorum. Kederli ailelerine ve tüm milletimize baş sağlığı diliyorum.”dediç