İyi parti Afyonkarahisar il başkanı Muhammet Mısırlıoğlu yaptığı haftalık basın toplantısında hükümete yüklendi.
Başkan Mısırlıoğlu” Türkiye ekonomisini alt üst eden stratejiler sayesinde geçim derdi toplumun her tabakasında kendini göstermeye başladı.
Hayvancılık, çiftçilik bitti denecek kadar azaldı. Domino taşı misali birbiri ile ilişkili olan pek çok sektör çarkı döndüremez hale gelince ekonomik kriz de kaçınılmaz oldu.
Yıllarca ekonomiden anlamayan ekonomi bakanları ile eğitimden anlamayan milli eğitim bakanları ile, sağlıktan anlamayan sağlık bakanları ile ülke yönetmeye çalıştılar. Biz eleştirmiş olmak için eleştirmiyoruz.
Ülkeyi büyük bir felakete sürükleyen bu iktidarın yanlışından dönmesi için haykırıyoruz.
Kapı kapı gezip derdimizin memleket olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. Hayvancılık durma noktasına geldi bu ülkede. Süt veren hayvanlar kesildi, süt ve süt ürünlerinin fiyatları tavan yaptı. Dedik ya siz lokomotifseniz, bütün vagonları düşünmek zorundasınız.
Ekonomiye yön verecekseniz girdiyi çıktıyı tartmanız, geniş bir bakış açısına sahip olmanız lazım. Edindiğimiz bilgilere göre 2022 yılında 900 binden fazla süt veren hayvan kesildi. Yaklaşık 650 bin yavru hayvan bakımsızlıktan telef oldu. Çünkü yem bulamadı üretici. Gücünü yetirip de yem alamadı hayvanlarına. Mandıralar bu koşullarda yüzde 15 kapasite ile çalışıyor. Bu gün ülkemizde peynir fiyatları et fiyatları ile yarışıyor…
Sofrasına et koyamayan vatandaşı bu yoksulluğa alıştırdılar da kahvaltıda peynir yiyemeyen bir toplum yarattılar.
Ama az kaldı diyoruz. Az kaldı. Bu zulüm bitecek inşallah. Derdi vatan, sevdası millet olan İYİ Parti iktidara geldiğinde tüm bu sorunlar çözülecek Allah’ın izniyle. Bu millet en güzel cevabı sandıkta verecek inanıyoruz.
Vatandaş maddi imansızlıklarla boğuşurken gezdikleri yerlerde ‘Türkiye çok iyi durumda’ mesajı vermeye çalışanlar kendilerini gülünç duruma düşürmekten başka bir şey yapmıyorlar. AKP’li milletvekili ilimizde çeşitli ziyaretlerde bulunurken ‘biz muhalefetten daha iyisini vadediyoruz’ demiş. Siz vaatte bulunacak konumda değilsiniz sayın vekil…
Siz icraat yapacak konumdasınız. Unuttunuz galiba, ben hatırlatayım; siz zaten yıllardır iktidar olan bir partiyi temsil ediyorsunuz.
Afyonkarahisar’a verilen teşvik ve desteklerle güya Afyon çok gelişmiş. Yahu siz iktidara gelene kadar Afyon tarım memleketiydi. Afyon hayvancılığın başkentiydi. Şeker fabrikamız, çimento fabrikamız vardı. Sanayide, üretimde, hayvancılıkta çok iyi konumdaydık. Şimdi sayenizde hem genel ülke yönetimi hem de yerel yönetimin basiretsizliği sayesinde geriledikçe geriledik.
Bu kişiler kendileri hipnoz olmuşçasına halkı da hipnoz etmeye çalışıyorlar. ‘Türkiye’yi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına sokacağız’ diye vaatte bulunmak bir iktidar partisi vekilini küçük düşürecek bir söylemdir.
Bunların ağızlarından çıkanı kulakları duymuyor arkadaşlar… Duysa böylesine pervasızca konuşmazlar. Vatandaşı boş vaatlerle yıllardır oyaladıkları yetmezmiş gibi, ülkenin düştüğü durumu görmezmiş gibi gelecek için sözde daha güzel vaatler veriyorlar… Biz susturulmuş, sindirilmiş, korkutulmuş mazlum halkımızın sesi olmaya devam edeceğiz.
Ülkedeki ekonomik krizi zincir marketlere mal etmeye çalışan AKP zihniyeti, sözde market denetimleri yaparak fiyatları düşürmeye çalışıyor.
Haksız yere fiyat yükseltenler yok mu tabi ki var. Ama kendilerine yönelen eleştiri oklarını zincir marketlere yönlendirmek için bütün suç onlarınmış gibi davranmak da haksızlığın daniskasıdır.
Siz ekonomi zincirini bozun, sonra da tüm suçu başkalarına yüklemeye kalkın… Milletimizin aklıyla dalga geçiyorsunuz beyler, gün gelecek bu devran dönecek…
Bir ülke nasıl itibarsızlaştırılır, nasıl fakirleştirilir onu bize tüm acı yönleri ile yaşatan AKP iktidarı, şehit analarının gözündeki yaşın hesabını nasıl vereceğini sorgulamadığı gibi evlatlarımızı şehit eden örgütün ülkemizde temsil edilmesine de ses çıkarmıyor.
Ülkemizin bütünlüğüne kast edip Kürdistan hayali kuranlar bugün bizim ülkemizde sözde parti kurma cesaretine sahipler.
Sözde parti kurup paçavralarını binaya asan kişiler bu cesareti nereden alıyorlar? Eğer bu sözde parti gerçekten var ise kimin izniyle, kimlerin bilgisi dâhilinde, kimler tarafından kuruldu? Eğer bu sözde parti resmi bir parti ise kimleri temsil etmektedir? Evraklarını hangi bakanlığa onaylatmıştır? Bu soruların cevaplanmasını bekliyoruz.
Bizim anlayışımızdaki büyüme ile iktidarın anladığı büyüme çok farklı.
Biz kalkınmadan bahsediyoruz iktidar büyümeden bahsediyor. Yeni açıklanan büyüme rakamlarına bakarsak bir miktar büyüdüğümüzü iddia ediyorlar veri siparişi verilen TÜİK rakamları.
Geçtiğimiz altı senedeki kişi başına düşen milli gelire baktığınız zaman 12 bin 500 dolardan 8 bin dolara düşmüş bir milli gelirden bahsediyoruz. Bu kadar kesin bir düşüş varken nasıl büyümeden bahsedildiğini benim aklım almıyor. Bu bir çöküşün göstergesidir.
Gençlerimiz bugün bir çıkmazda, maalesef okudukları üniversiteleri hakiki üniversite zannederek gittiler, fakat bugün yüzbinlerce işsiz genç kardeşlerimiz var. Bu kardeşlerimizin üzerinde yükler var, Kredi Yurtlar Kurumundan aldıkları borçlar var. Ülkenin içinde bulunduğu boğucu iklimden dolayı kendilerine artık ülkede yer bulamaz halde görüyorlar. En acısı kendilerinden daha az eğitim almış, daha az niteliklere sahip kendi yaşıtlarının particilik vesilesi ile önemli yerlerde işler bulmalarını gördükçe isyan eder hale gelmişlerdir.
Onları partizanlık uğruna sanki bu ülkenin vatandaşı değilmiş gibi hissettirmeye kimsenin hakkı yoktur. Eşitliği getirmemiz lazım, demokrat şartları getirmemiz lazım.
Geçmişte bitkisel ve hayvansal üretimde kendine yeterli yedi ülkeden biri olan Türkiye‘nin bu gün içinde bulunduğu durum; tarım ve hayvancılık sektörünün ciddi bir çöküş içinde olduğunu ortaya koymaktadır. Bu akıl almaz durumun sebebi AKP’nin iş bilmez yöneticilerince alınan yanlış kararlardır. Market ve kasaplardaki yüksek et ve süt fiyatının sorumlusu üretici değil iktidarın yanlış politikaları ve uygulamalarıdır. Hayvan üreticilerimiz maliyeti karşılayamadığı için dişi hayvanlarını, damızlıklarını kesime göndermek zorunda kalmaktadırlar.
Uygulanan yanlış hayvancılık politikaları nedeniyle Üreticinin üretimden vazgeçmesini önleyecek, üreticiye güven verecek teşvik ve tedbirler acilen alınarak hayata geçirilmelidir. Hayvan varlığı giderek azalmıştır. Hayvancılık sektörü ve küçük üretici yeni yatırımlarla desteklenmeli, üretimi arttıracak kısa ve uzun vadeli planlamalar hayata geçirilmelidir.
Esnaf borç içinde maalesef esnafımız utancından kepenk indirmiyor, içeride kimse yok, doğalgazı ödeyemez durumda. Köylerimiz boşalıyor, üretimden kopardık, çiftçinin geleceğe dair umutlarını tamamen boşa çıkardık. Akp döneminde bir nesil kaybettik ve tarım sektörünü kaybettik.
Türkiye’nin dört bir yanındaki devlet hastanelerinde yoğunluk ve de doktor azlığı sebebiyle randevu sıkıntısı yaşanıyor. Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS) ve ALO 182 üzerinden randevu almaya çalışan yurttaşlar, bazı bölümlerden hiçbir şekilde randevu alamamaktan şikayet ediyor. MR, Tomografi ve ultrason için 3-4 ay sonrasına randevu veriliyor. Çok öğündükleri sağlık sistemi yerlerde sürünüyor. Doktoruna sahip çıkmayan , giderlerse gitsinler diyen zihniyetin ülkemizi sağlıkta getirdiği nokta ortada. İlaç fiyatlarına % 40’a yakın zam yaparak ilaç sorununu çözmeye çalışıyorlar ama nafile. Her başarısızlığı ya pandemiye ya Dünya ekonomisine bağlayan Akp çözüm üretmekten uzak bahane üretiyor.
Havayolu şirketleri maliyetleri azaltmak için tek pilot çalışması başlattı. Karar güvenlik risklerini gündeme getirdi. Geçtiğimiz Pazar günü Zafer havalimanına İstanbul’dan gelen THY uçağının pilotu piste indikten sonra rahatsızlanmış ve uçak İstanbul’a kalkış yapamamıştır. Allah saklasın uçuş sırasında pilot rahatsızlanmış olsa ne olacaktı. THY tasarruf yapmak isterken vatandaşlarımızın hayatını riske atmaktadır. Otobüslerde bile ikinci kaptan var ama Zafer Havalimanına uçan THY uçaklarında ikinci kaptan yok.
THY yollarının düştüğü duruma bakarmısınız. Kendi ülke vatandaşına ikinci sınıf muamele yapan, yabancı yolculara VİP hizmeti veren zihniyete yazıklar olsun.
Akp milletvekili Sayın Ali Özkaya asgari ücret için gönlünden geçen rakamı açıklamış. Sayın Özkaya “Özkaya, “Benim tahminim 7700 ile 7900 lira arasında bir ücret belirlenebilir. Ancak Cumhurbaşkanımız 8000 psikolojik sınırını geçerek 8050 diyebilir. 8000 bini herkese soruyorum iyi rakam diyorlar” demiş.
Bu açıklamaya Şaşırdık mı şaşırmadık. Sayın Özkaya sen önce vatandaşımıza layık gördüğünüzü asgari ücret ile nasıl geçineceğini anlat. Bu aldığı asgari ücret ile 3500 lira emekli maaşı ile nasıl kira ödeyecek, nasıl evine odun kömür alacak, doğal gaz faturasını nasıl ödeyecek. Elektrik faturasını nasıl ödeyecek. Çocuğuna nasıl bakacak, okul masraflarını nasıl karşılayacak. Okula giden yavrusuna nasıl süt, peynir, yumurta alacak onları anlatsana. Hepsini bırak sen vatandaşımıza layık gördüğün asgari ücret ile bir ay, bir ayı bırak on gün vekil olarak değil sade vatandaş olarak yaşada görelim.
Çalışanına açlık sınırının altında bir asgari ücreti layık gören Emekli vatandaşlarımıza 3500 lira emekli maaşını verirken Bakan Nebati’nin “Asgari ücretliye de, memura da, emekliye de ne verilse haklarıdır. Dar gelirliye, fakir fukaraya vermek bereket getirir” demesini yadırgamıyoruz. Bu Akp zihniyetinin yüksek sesle ifadesidir.
İYİ Parti’nin kaygısı her zaman yüce Türk milletinin refahı ve istikbalidir. İYİ Parti’nin kaygısı her zaman devletin birliği, dirliği ve adil bir devlet yönetimidir. İYİ Parti iktidarında Akp iktidarının yaptığı adaletsizlik, baskı ve zulüm son bulacaktır.