Cuma günü karneler verilecek. Hem çocuklarımız için hem de ailelerimiz için bir heyecan ortaya çıkacak. Doğru bir çocuk eğitimini ve davranışını ortaya koymak için çocuklarımızı sadece karne notları üzerinden değerlendirmenin yanlış olduğunu düşünüyoruz. Elbette alınan karne notları ve başarılar gözardı edilmemeli ama tek ölçümüzde bu olmamalıdır.
Çocuklar üç gruba ayrılacak: takdir belgesi alanlar, teşekkür belgesi alanlar ve hiçbir belge alamayanlar.
Tek ölçümüzün karne notu olan değerlendirme de çocukların değeri de grubuna göre belirlenecek.
Bakın o gün neler yaşanacak?
TAKDİR ALANLAR
“Takdir” alanlar en değerli grup olacak.
Bu grup kürsüye çıkartılacak ve karne töreni ile belgeleri kendilerine takdim edilecek.
“Sen başarılı olduğun için değerlisin.” denecek.
“Aslında başarılı olup olmadığını bilmiyoruz ama karne notların yüksek olduğu için seni başarılı görüyoruz.”, diyecekler.
BELGESİZLER
Herhangi bir belge alamayanlar en değersiz grup olacak.
Onlara “Sen değerli değilsin.” mesajı verilecek.
Üstüne üstlük onlara “Biz size nasıl yardımcı olabiliriz?” sorusu sorulmadan, “Seneye daha iyi çalışın.” denilecek.
Tören boyunca çocuk nasihat dinleyecek ve duygusal işkenceye maruz kalacak.
Bu çocukların bazıları karnelerini saklayacak, bazıları kaybedecek.
Bazıları zaten eve bile gitmeyecek. Kendilerini değersizleştiren okuldan uzaklaşıp, değer gördüğü çete ya da arkadaş grubuna gidecek.
TEŞEKKÜR ALANLAR
Bu grup çok karışık bir grup olacak.
Ama bu grubun büyük çoğunluğunu, çalışıp da takdir belgesi kazanamayan öğrenciler oluşturacak.
Aslında tahmin edilenin aksine en çok travmayı belgesizler grubu değil, bu grup yaşayacak.
Çünkü belgesizler grubu, öz değerlerini korumak için, bir şekilde zaten okulu önemsizleştirmiş grup. Belgesizliği sindirebilir.
Ama teşekkür belgesi alan grup çalışmış ama takdir belgesi kazanamamış gruptur. Öz değerlerini koruma mekanizmaları yoktur.
Durum onlar için daha travmatik.
MUTLU ÇOCUK
Karneler öğrencileri bu şekilde sınıflandıracak ve eve gönderecek.
Dahası bu sınıflandırmayı aileler de kabul edecek.
Çocuklarına ona göre değer verecek.
Karne aldıktan sonra mutlu olacak tek grup, ailesi tarafından bu sınıflandırmaya tabi tutulmayan grup olacak.
Bu aileler gerçek öğrenmenin notlar ile değerlendirilmediğini bilir. Çocuklarını yargılamaz.
Bu tür aileler notları değil, çocuklar gerçekte okulda ne öğreniyor onu sorgular.
Zaten bu aileler evde öğrenme ortamı da hazırlar.
Siz de çocuğunuzun değerini karnesine göre belirlemezseniz, mutlu çocuk yetiştirme yolunda en büyük adımı atmış olursunuz.
Müjgan GÖLÇÜK YAĞCI
AFSEM(Afyonkarahisar Sosyolojik Eğitim ve Araştırma Derneği) Başkanı
Kişisel Gelişim Uzmanı & Eğitim Koçu & Aile Danışmanı