Türkiye’nin cep telefonu pazarına girmesiyle baz istasyonu cennetine dönüşmesi çok çabuk oldu. Artık okul, hastane ve evlerin çatılarında, bahcelerinde gördüğümüz metal çubuklar sanki hep oradalarmış gibi garipsenmez hale geldi. Oysa baz istasyonlarının insan hayatı üzerindeki kalıcı zararları giderek artıyor. İsterseniz Türkiye’nin baz istasyonları ile ilgili sürecine kısaca göz atalım.
• Bazı çalışanlarına kanser teşhisi konulması üzerine Yargıtay’ın çatısındaki baz istasyonları kaldırıldı. Yargıtay Başkanlığı ile Aycell firması arasında 2003’te imzalanan protokolle ana binanın 3 noktasına baz istasyonu yerleştirilmişti. İstasyonların, personel üzerinde olumsuz etki yarattığı iddiaları üzerine Başkanlık, harekete geçti. Odası baz istasyonuna yakın olan bir Yargıtay üyesine ‘ilik kanseri’ teşhisi konulması üzerine, 26 Eylül’de 3 baz istasyonu söküldü.
• Ordu Fatsa’da yaşayan Osman Güvenalp, 3 Kasım 2004 tarihinde ilçede bir GSM operatörünün Yeni Kumru Caddesi’nde bir apartmanın terasına yaptığı baz istasyonunun kaldırılması için Fatsa Asliye Hukuk Mahkemesi’ne dava açtı. Şikayeti görüşen Fatsa Asliye Hukuk Mahkemesi, 23 Kasım 2006 tarihinde, “Baz istasyonunun durdurulması, sökülmesi ve müdahalesinin önlenmesi şeklinde” karar aldı.(Bu kararla baz istasyonlarından rahatsız olan her vatandaşa bunlardan kurtulma yolunun açık olduğu gösterilmiş oldu.)
• Baz istasyonu sayısı önümüzdeki günlerde daha da artacak. 3G denilen, üçüncü nesil baz istasyonlarının ihalesi yapıldı, yakında bunlar da kurulmaya başlanacak. Londra’ya 50–70 bin civarında yeni baz istasyonu takıldı. İstanbul da aşağı yukarı Londra büyüklüğünde bir şehir; buraya da aynı sayıda yeni istasyon kurmak isteyecekler.
Önümüzdeki günler 3G baz istasyonlarının kurulması ve yeni davaların açılması gibi gelişmelere gebe görünüyor. İşte bu yüzden gelecek kuşaklara sağlıklı bir hayat bırakmaya çalışırken biraz daha dikkatli olmalıyız.Artık çatıların neredeyse vazgeçilmez aksesuarı haline gelen baz istasyonlarının hayatımızı büyük tehlike altına soktuğu gerçeğiyle yüzleşip, zararlarını bir kez daha düşünmeliyiz.
Baz istasyonlarının sağlığa zararları
• Baz istasyonları tarafından da yayınlanabilen mikrodalgaların dokulara iki temel etkisi bulunmaktadır:
• Mikrodalga dokuları ısıtır. (termal etki)
• Mikrodalga hücrelerin kimyasını bozar (termal olmayan ya da kimyasal etki)
• Mikrodalgaların özellikle ikinci etkisi,yani hücrelerin kimyasını bozarak oluşturduğu etki insan sağlığı açısından önem taşımaktadır. Yapılan araştırmalarda hücrelerin -kimyasal etkiye maruz kalması ile şu sonuçların meydana gelebileceği saptanmıştır:
• Hücrelerde büyük moleküllerin (proteinler vb.) deforme oluşu.
• Hücre zarlarının birbirine yapışması.
• Hücre zarlarında delikler açılması (elektro-porasyon)
• Ca-ATPaz ve Na-K-ATPaz enzimlerinin bozulması sonucu hücre dışına Ca”, Na’ ve K’ kaçışı.
• Sinir zarlarının bozuluşu: Sinir zarlarının bozulması ile REM uykusu adı verilen rüya görmenin azalışı, EEG değişimleri, uykusuzluk, sinirlilik, unutkanlık, depresyon, başağrısı, başdönmesi, Alzheimer, Parkinson, Multipl Skleroz gibi dejeneratif beyin hastalıkları meydana gelir.
• Hücre enzimlerinde bozulmalar.
• DNA tahribi