10 Haziran tarihinde küçük oğlum SBS sınavlarına girdi. Ertesi gün Doğu Karadeniz gezisine iki aile kendi araçlarımızla çıktık. İlk durağımız tabiki Samsun oldu. Cumhuriyet’in ilk adımının atıldığı topraklar oldu. Gelişimini tamamlayamamış bir Anadolu kenti izlenimi verdi bize; Sanki kendi kaderine terk edilmiş gibi. Kentin girişindeki yol yapımı tamamen başlı başına sorun yumağı. İnsanı canından bezdiriyor.
İkinci durağımız Ordu oldu. Tipik bir karadeniz kenti Yeşili ile teleferiği ile göze hoş gelen bir yapısı var sanki. Bu arada zannedersem iki bakanı var bu ilimizin. Hemen aklımıza neden bizim Afyonumuzun bir teleferiği olmasın fikri geldi. Hıdırlık ile şehir merkezi olduğu gibi; Kent ormanı ile şehir merkezi de olabilir, diye aklımızdan geçirdik. Öneri olarak ilk defa siz hemşerilerimizle paylaşalım istedim.
Bir belde başkanının Şuhut ovasına raybüs kuralım köyler arasında sefer yapsın önerisi geldi aklımıza bu plansız öneriye altarnetif bir öneride benden geliyor sizlere; Hisar tepesi ile Şuhut Kent ormanı arasına TELEFERİK kuralım. Ne dersiniz. Bence neden olmasın. Öneri bizden, fizibilitesini ve rantabıl olmasını araştırmak yerel yöneticilerimizden.
Üçüncü durağımız Giresun. Giresun kalesi şehrin simgesi durumunda. Karadanizde iller illere ilçeler ilçelere girmiş durumda. Bir il bitmeden diğeri, bir ilçeden geçerken diğer ilçenin sınırlarına giriyorsunuz. Sahil şeridi tamamen sıra sıra yerleşim alanları ile dolu bir durumda.
Dördüncü durağımız Trabzon; Karadenizin baş kenti gibi. Caddeleri bakımlı, hoş, Boztepesi güzel, Sümala gezilecek yerlerden, Uzungöl harika her hali ile karadenizin amiral şehri Trabzon.
Çok okuyan mı, Çok gezen mi bilir..! derler ya; Her ikisinden de nemalananlar çok bilir diyorum. Türkiyemizin çok güzel köşelerini elin Ecnebisi arab’ı biliyor da bizler bilmiyoruz. Uzungölü sanki Sudiler işgal etmiş gibi.
Sağlıklı Olun.