DİYANET NEREYE!
Yazımıza Neyzen Tevfik’in iki dörtlüğü ile başlayalım.
Esir iken mümkün müdür ibadet?
Yatıp kalkıp ATATÜRK’e dua et.
Senin gibi dürzülerin yüzünden,
Dininden de soğuyacak bu millet
İşgaldeki hali sakın unutma
ATATÜRK’e dil uzatma sebepsiz.
Sen anandan yine çıkardın amma
Baban kimdi bilemezdin şerefsiz.
Bilindiği üzere dokuz kasımda Diyanet İşlerinin başındaki kişi , bir Cumhuriyet ve Atatürk düşmanını ziyaret etti. Gelen tepkiler üzerine “ hasta ziyareti” şeklinde bir açıklama yapıldı ki evlere şenlik. Kargalar bile güler. Asil Türk Milletinin beşikteki bebesi de inanmaz.
Bu ziyaretle her geçen gün güvenilirliği azalan Diyanet İşleri Başkanlığının azcık da olsa olan güvenini yerle bir etti.
Bu nasıl bir idareciliktir ki kurumunu temsilen resmî kıyafetle ve resmî araçla Yunan hayranı bir Türk düşmanını ziyaret ediyor ve bunu ilan ettiriyor. Bu masumane bir ziyaret olamaz. Gözden kaçmış, atlamışız, ne var bunda diyemezsiniz. Özellikle yapılmış kasti bir durumdur. Hadi ziyareti anladık diyelim, başka gün mü kalmamış ki 10 Kasımdan bir gün önce yapıyorsun? Manidar değil mi? Onu sahiplenenler de açıklamalarında zorlanıyorlar.
Bu da yüce Türk Milleti üzerinde oynanan oyunlardan birisi olabilir. Hafife alınacak bir durum değildir. Uyanık olmak lazım. Bunu yapanlar Aziz Türk Milletinin sinir uçları ile oynamasınlar.
Son günlerde farklı illerde Atatürk’e yönelik provokatif hareketlere de dikkat etmemiz lazımdır. Ne olduğu belirsiz birtakım kişiler ortalığı karıştırmak istemektedirler. Türk düşmanlarının soyları araştırılırsa eminim aslının gereğini yapıyorlardır. Bunlar tesadüf olamaz. Lütfen dikkat. Akli olmak gerek.
Sizce de Diyaneti nereye götürmek istiyorlar?
Aziz ASLAN