Milliyetçi Hareket Partisi Afyonkarahisar Milletvekili Kemalettin Yılmaz, Afyonkarahisarda yaşanan sorunlar ve çözüm önerileri hakkında TBMM’de gündem dışı söz alarak dile getirdi.
Milletvekili Yılmaz, “Bu güne kadar birçok kez TBMM’de gündem dışı söz alarak Afyonkarahisarın sorunlarını dile getirdim. Fakat ne yazık ki hiçbir sorun düzeltilmedi, çözülen bir husus da olmadı.” dedi.
Milletvekili Yılmaz, TBMM Genel Kurulunda yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi:
“Afyonkarahisar’da yaşanmakta olan pek çok sorunu bu milletin kürsüsünden defalarca dile getirdim. Şu ana kadar düzeltilen, çözülen bir husus olmadı maalesef.
Afyonkarahisarda sorun çok maalesef çözülen bir husus yok
Bu günkü konuşmamda da Afyonkarahisar’ın;
– Hala yaşanabilir iller arasında 58. Sırada olduğundan,
– 8500 norm öğretmen kadrosunun 2200 tanesinin boş olduğundan ve
– 1370 civarında derslik açığının bulunduğundan,
– İktidara gelir gelmez kapattığınız Mandacılık Araştırma Enstitüsünden
– Haraç mezat satarak, yandaşa peşkeş çektiğiniz SEKA’dan ve işsiz kalan 1500 aileden,
– Kapattığınız DMO Bölge Müdürlüğünün binaların yürekler acısı halinden,
– Boşaltılan Meteoroloji 5.Bölge Müdürlüğüne ait 5 katlı binanın terk edilmişliğinden, bahsetmeyeceğim,
– Hatta geçici kabulünün bu haliyle nasıl yapıldığına hala akıl sır erdiremediğim Polis Termal Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon merkezinin neden hala hizmete girmediğinden,
– 12 yıldır hilkat garibesi gibi duran ve şu ana kadar hiç kimsenin yüzmediği yüzme havuzundan,
– Büyük büyük müjdelerle ve törenlerle temellerini attığınız spor kompleksi ve müzenin yapım süreleri çok geçmiş olmasına rağmen hala bitirilememiş olmuşluklarından,
– Trafiğin keşmekeşliğinden,
– Bu senede defalarca rekor kırdığınız hava kirliliğinden,
– Doktoru olmayan hastanelerimizden,
– Mülteci ve sığınmacıların ilimize verdiği ekonomik, sosyal ve kültürel zararlardan,
– Nüfusu 2000’in altına düştü gerekçesiyle belediyelikten köy konumuna getirilen 49 yerleşim yerimizin bir yıldır yaşamakta olduğu sorunlardan ve hangi hizmetlerden mahrum kaldıklarından,
– Adliyesi, Askerlik Şubesi kapatılan ilçelerimizde yaşamakta olan sıkıntılarından da bahsedersem zaman kaybı olur,
– Hatta doğduğu topraklarda karnı doymadığı için helal kazancının peşinde gurbete çıkan insanlarımızdan,
– Şehrimizde yoğun yetiştiriciliği yapılan kiraz, vişne, patates, pancar, haşhaş, hububat üreticilerimizin yaşayageldiği sorunlardan,
– Besicimizin, süt üreticimizin çiftçimizin banka, haciz, tefeci, hapishane kıskacında nasıl sıkışmış olduklarından,
– Şap hastalığı yüzünden hayvan pazarlarının kapatılmışlığından,
– İşsizlikten, fakirlikten 2013 yılı itibariyle 701.000 nüfustan 124.000 insanımızın yeşil kartlı olmasından,
– 13 yıldır üretim, istihdam ve katma değer odaklı hiçbir yatırımın yapılmamışlığından,
– Langarlar diye bilinen Askeri Fabrikanın her geçen gün kan kaybettiğinden ve kapatılmaya hazırlanışlığından,
– 2002 yılında İcra Müdürlüğü 2 tane iken ihtiyaca binaen 6. İcra Müdürlüğünü resmi protokollü tören yapılarak açıldığından,
– Adı var kendi yok olan ve tabelası kendinden büyük olan bal ormanlarından,
– Ehliyet, liyakat ve hakkaniyet ölçülerinden uzak, sırf siyasi saiklerle tercih sebebi olan kamu kurum ve kuruluşlarındaki devletin değil hükümetin memuru konumuna gelmiş olan idarecilerinden, bahsedersem canınızın sıkılacağından eminim,
– Sizlere Afyonkarahisar’da iktidarla aynı görüşte olmayan işçi, memur, işveren, esnaf, öğrencilerin ne denli baskı, şantaj ve tehditlere maruz kaldıklarından,
– Pek çok yerleşim merkezinde insanlarımızın arsenikli su içmekte olduklarından,
– Göç nedeni ile nüfus azalınca 7’den 5’e düşen Milletvekili sayımızdan,
– Pek çok mal ve can kayıplı trafik kazalarının yaşandığı Emirdağ, Bolvadin, Çay, Çölovası ve Dinar Porsuma Kavşağına kadar olan karayolunun hala duble yol yapılmamasından,
– Haydarlı, Tatarlı-Çiçektepe kanalizasyon sisteminin bitirilmesi için talep edilen ödeneğin bir türlü tahsis edilmemesinden,
– Ülkemizde tek Alkolit Fabrikası olan Bolvadin Alkolit Fabrikasına hala modernizasyon çalışmalarının yapılmamasından,
– Kocatepe’nin ve Eber Gölünün sahipsizliğinden,
– Jeotermal ve mermerimizin sorunlarından,
İstanbul hapşırsa Anadolu nezle olur…
Uzun uzun bahsedecek değilim, zira bu konuları bu kürsüden defalarca dile getirmiş ve yakinen takip etmiş olmanın vicdanı rahatlığı içindeyim.
Anadolu toprakları ile Afyonkarahisar ilinin kaderi; binlerce yıldır ortak özellikler gösterilmektedir. Jeopolitik konumu nedeniyle tarih boyunca doğu ve batı arasında köprü olan Anadolu’daki yol güzergâhları ilimiz sınırları içerisinde geçmektedir.
İstanbul hapşırsa Anadolu nezle olur… Afyonkarahisardan geçen yolların muhtelif sebeplerle kapanması hali Anadolu’nun kalbini durdurur. Bu nedenledir ki bu yollar hiç kapanmamalıdır. 2012-2013 ve bu sene yaşanan derin kış nedeniyle maalesef bu yollar günlerce kapalı kalmıştır. Merkezi ve yerel yönetimler maalesef kara kışa teslim olmuştur. Bu coğrafyanın gerçeği unutulmamalı ve gerekli tedbirler olması gereken kadar ve zamanında mutlaka alınmalıdır.
İhmal ve iş bilmezlik yüzünden bu senede binlerce araç, on binlerce insan günlerce mahsur kalmış, çok zor anlar yaşamışlardır. Bu çağda bu yaşanmışlıklar asla kabul edilemez, hele fıtrat ile hiç izah edilemez.
Afyonkarahisar ciddi bir mağduriyet yaşanmaktadır
Otoyollar, Demiryolları, Limanlar ve Havaalanları yatırım yapılacaklar için tarih boyu cazibe merkezleri olmuştur. Çünkü yatırımcı için ulaşım kolaylığı ve ulaşım giderlerinin düşüklüğü önemli konulardır. Bu nedenlerden, yatırımcılar, yatırım planlanması yaparken bu konulara önemle dikkat eder ve yatırımlarını otoyollara, demiryollarına, havaalanlarına ve limanlarına yakın yerlere yaparlar.
Afyonkarahisar olarak havaalanında ciddi bir mağduriyet yaşanmıştır. Aynı mağduriyet Ankara-İzmir hızlı tren hattı ve otoban yol konusunda yaşamak istemiyoruz. Afyonkarahisar’da bu konuda ciddi bilgi kirliliği vardır. Yapımı planlanan yeni otoyolun Afyonkarahisar’dan uzak geçmesi, yatırımcıların Afyon ilinden uzaklaşması sonucunu getirecektir.
Yol, gar, havaalanı hizmettir, yatırımdır, iştir, aştır… Medeniyettir.
Afyonkarahisarlılar olarak Medeniyetten uzak kalmak istemiyoruz.” dedi.